Çok sevdiğim ve çok başarılı bir kelimeden bahsetmek istiyorum: adı rekaberlik… Rekaberlik terimi, son dönemlerde iş dünyası ve ekonomide gittikçe önem kazanan bir kavramdır. Okuduğum metinlerde bunu çok açık biçimde görüyorum. Rekabetin yıkıcı etkilerinden kaçınmak için sıklıkla kullanılıyor.
Rekaberlik Nedir?
Rekaberlik, “rekabet” ve “işbirliği” kavramlarının harmanlanması sonucu ortaya çıkan bir felsefedir. Firmalar rekaberlik ile bir yandan pazar payları, üstünlük ve kazanç için rekabet halindeyken, bir yandan da belirli projeler üzerinde, ortak hedefler doğrultusunda işbirliği yapabilirler. Kısacası, rekaberlik bundan ibarettir. Rekabetin yıkıcı etkilerini azaltmaya çalışmaktadır. Evet, ortada bir rekabet var. Ancak neden işbirliği olmasın anlamını taşımaktadır. Rekabeti kazançlı duruma getirmeye çalışmaktır. Yıkıcı etkilerini ise ortadan kaldırmaya çalışmayı amaçlamaktadır.
Rekaberlik bir fotoğraf olsaydı…
Rekabet Nedir?
Rekabet genel anlamda, bir veya birden fazla alanda üstünlük sağlama amacıyla rakiplere karşı girilen yarışma ve mücadele olarak tanımlanabilir. Bu kavram, farklı alanlarda ve farklı bağlamlarda kullanılabilir.
Rekabetin temel özellikleri şunlardır:
- Birden fazla tarafın varlığı: Rekabetin olması için en az iki tarafın olması gerekir.
- Ortak bir hedef: Rekabet eden taraflar, aynı hedefe ulaşmak için mücadele ederler.
- Sınırlı kaynaklar: Hedefe ulaşmak için kullanılan kaynaklar sınırlıdır.
- Karşılıklı bağımlılık: Rekabet eden tarafların eylemleri birbirini etkiler.
Rekabetin farklı türleri vardır:
- Tam rekabet: Piyasada çok sayıda satıcı ve alıcı vardır ve her satıcı aynı ürünü sunmaktadır. bir pazarda hiçbir satıcının sattığı ürünün fiyatını etkileme gücüne sahip olmadığı piyasadır. Bir piyasanın tam rekabet içinde bulunabilmesi için çok sıkı koşullar vardır ve bu nedenle gerçek dünyada bir tam rekabet piyasası bulmak oldukça zordur.
- Tekel: Piyasada tek bir satıcı vardır ve bu satıcı fiyat üzerinde tam kontrol sahibidir. bir pazarda belirli bir ürün veya hizmet için tek bir satıcının olduğu bir piyasa biçimidir. Tekelci, piyasadaki hakim konumu nedeniyle fiyat üzerinde tam kontrole sahiptir. Bu durum, tekelciye normalden daha yüksek fiyatlar belirleme ve daha fazla kar elde etme imkanı verir.
- Oligopol: Piyasada az sayıda satıcı vardır ve her satıcı fiyat üzerinde belirli bir kontrol sahibidir. Oligopol, bir pazarda az sayıda firmanın belirli bir mal veya hizmeti ürettiği ve sattığı bir piyasa biçimidir. Oligopoldeki firmalar, piyasada önemli bir güce sahiptir ve fiyatlar üzerinde belirli bir kontrole sahiptir. Bu durum, firmaların normalden daha yüksek fiyatlar belirleme ve daha fazla kar elde etme imkanı verir.
Rekabetin faydaları:
- Tüketiciler için daha düşük fiyatlar: Rekabet, firmaları daha verimli olmaya ve maliyetleri düşürmeye teşvik eder. Bu da tüketiciler için daha düşük fiyatlara yol açar.
- Daha fazla ürün çeşitliliği: Rekabet, firmaları yeni ürünler geliştirmeye ve tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılayan ürünler sunmaya teşvik eder.
- Daha yüksek kalite: Rekabet, firmaları ürünlerinin kalitesini artırmaya teşvik eder.
- Daha fazla inovasyon: Rekabet, firmaları yeni teknolojiler geliştirmeye ve inovasyona yatırım yapmaya teşvik eder.
Rekabetin zararları:
- Fiyat savaşları: Rekabet, firmaları fiyatları düşürmeye teşvik edebilir. Bu da firmaların karlılığını düşürebilir.
- Tekelleşme: Rekabetin az olması, tekelleşmeye yol açabilir. Tekelleşen firmalar fiyat üzerinde kontrol sahibi olabilir ve tüketicilere zarar verebilir.
- Stres ve kaygı: Rekabet, çalışanlar ve firmalar için stres ve kaygı kaynağı olabilir.
Rekabet, ekonomik sistemin önemli bir bileşenidir. Rekabet, firmaları daha verimli olmaya ve tüketicilere daha iyi ürünler sunmaya teşvik eder. Rekabetin faydaları ve zararları vardır, ancak genel olarak rekabetin faydaları zararlarından daha fazladır.
Neden Rekaberlik?
Rekabet, firmaları inovatif ve güncel kalmaya zorlarken, işbirliği ise kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını destekler.
Rekaberlik pazara dinamizm katıp inovasyonu özendirdiği için, nihayetinde ürün ve hizmetlerde iyileşme sağlayarak tüketiciye fayda sağlar.
İşbirliği tarafları ortak projelerde başarılı olurken, piyasanın genel olarak büyümesi tüm rekabet eden aktörlere uzun vadede fayda sağlar.
Örneğin Apple ve Samsung hem akıllı telefon pazarında birbirinin rakibi iken, hem de belirli bileşenlerin tedariğinde işbirliği yapabilirler.
Aynı destinasyonlara düzenli uçuşlar yapan firmalar, farklı gün veya saatlerde uçarak verimliliği arttırmak için işbirliği yapabilirler.
Sonuç olarak; rekaberlik, günümüzün şirketlerinin birbirlerini yalnızca rakip olarak görmekten uzaklaştığı, yeni ve dinamik bir yaklaşımı temsil eder. İş dünyasında değişen dengeleri anlamak için rekaberlik kavramına aşina olmak önem kazanmıştır.